Saturday, November 8

elli dirhem şaşkınlık

bir o kadar da esaretimiz var meraka

gökkubbenin altında yedi milyarız

boy veririz içinden toprağın

ki bizim

bugün yedi milyarız ya

yarın yokuz

elli dirhem şaşkınlık

bir o kadar da esaretimiz var meraka

zamana değerini hem verir hem alırız

başımızın komikliğinden komik şapkalarımız

lıkır lıkır içer fıçılarda sabahlarız

ki yokuz

elli dirhem şaşkınlık

bir o kadar da esaretimiz var meraka

zor değilse de zor çekeriz hasreti

değmese de değer veririz aşka kendimize gibi

açarız aç topraklardan birinde işsiz aç

gökkubbenin içinde yedi milyarız

elli dirhem şaşkınlık

bir o kadar da esaretimiz var meraka

yol bilmez söz tutmaz aklımız

ne dahi gelmişiz ne deli gideriz

dallarda solar kurur dökülürüz birgün

elli dirhem şaşkınlık

bir o kadar da esaretimiz var meraka

bir omzumuz dolu hatıralarla

diğerinde yaşayacaklarımız

örgülere kılı kırk yara yara düğüm atarız

istemesek mutlu olmayı bir sevgili omuz arar bulur da ağlar

mıyız

elli dirhem şaşkınlık

bir o kadar da esaretimiz var meraka

evirsek çevirsek, insana vergi bu hayat

şapkadan çıkan tavşan misali hani

misalden çıkacak da çokluk belli olmaz

elli dirhem şaşkınlık

bir o kadar da esaretimiz var meraka

No comments: