elli dirhem şaşkınlık
bir o kadar da esaretimiz var meraka
gökkubbenin altında yedi milyarız
boy veririz içinden toprağın
ki bizim
bugün yedi milyarız ya
yarın yokuz
elli dirhem şaşkınlık
bir o kadar da esaretimiz var meraka
zamana değerini hem verir hem alırız
başımızın komikliğinden komik şapkalarımız
lıkır lıkır içer fıçılarda sabahlarız
ki yokuz
elli dirhem şaşkınlık
bir o kadar da esaretimiz var meraka
zor değilse de zor çekeriz hasreti
değmese de değer veririz aşka kendimize gibi
açarız aç topraklardan birinde işsiz aç
gökkubbenin içinde yedi milyarız
elli dirhem şaşkınlık
bir o kadar da esaretimiz var meraka
yol bilmez söz tutmaz aklımız
ne dahi gelmişiz ne deli gideriz
dallarda solar kurur dökülürüz birgün
elli dirhem şaşkınlık
bir o kadar da esaretimiz var meraka
bir omzumuz dolu hatıralarla
diğerinde yaşayacaklarımız
örgülere kılı kırk yara yara düğüm atarız
istemesek mutlu olmayı bir sevgili omuz arar bulur da ağlar
mıyız
bir o kadar da esaretimiz var meraka
evirsek çevirsek, insana vergi bu hayat
şapkadan çıkan tavşan misali hani
misalden çıkacak da çokluk belli olmaz
elli dirhem şaşkınlık
bir o kadar da esaretimiz var meraka
No comments:
Post a Comment